Pişmanlık

Unutacak kadar kızıyorduk insanlara; kızmamız kendi pişmanlığımızdı aslında...

Müzik

Müzik dinlemeyi bırakana dek geçmişimiz ve acılarımızın elleri boğazımızda olacak...

Acı

İnsan içinde çevrilen bir çıkrığın sesini unutur mu?

Gezi

Geçen sene, tam da bugün hayatta olan gençler vardı...

Güven

Yapboz gibi her şey 1 parça eksik olunca geri kalan her şey eksik...

Denge

Susturmaz yağmur, unutturmaz zaman ve affetmez hayat.

ayrılık

İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık...

aNasözü

aynı müzikleri dinlemediğin adamla evlenme!!!

melodi

bir melodi ile gözgöze geliyorsan biriyle, onu çek kendine...

bekçi

insanlık denen sıradanlığa kafa tutan tüm bekçiler, şimdi özgürler...

kaşar

aşk, tostun arasından eriyerek akan ve kızaran kaşar gibi, sıcak, az ve değerli...

martı

martı çığlıklarıyla bile olsa, yırtılan ipek bir daha dikilmeyecek...*

sevgili

biz ikimiz, aynı cümlenin içinde ne kadar güzeliz.

cemadrian

çok yüksekten uçtum ben, çok yüksekten düştüm ben.*

küçükprens

çiçeğim orada bir yerlerde…

vasiyet

vasiyetimdir; kimse onu sevmesin…*

yüzüm

bazen öyle zamanlarda geliyorsun ki aklıma, yüzüm acıyor…

bugün

Bugün senin için bir şey yapmıyorsam, dün elimden geleni yaptığım içindir

nazım

Gitmek sadece bir eylemdir; unutmak ise kocaman bir devrim!”*

uzak

yalnız içteki yakındır; başka her şey uzak…*

eskiden

Hani şarkılar bizi henüz bu kadar incitmezken, eskidendi, eskidendi, çok eskiden.*

yitik

Neyi yitirmişse, en güzel onun türküsünü söylermiş insan.*

eksik

Hüzün yok olanın eksikliğinden; üzüntü ise var olanın eksikliğinden kaynaklanır.

mabelmatiz

yeni bir insan tanımak: dünyadan kaçmaya yeni bir kapı, bazen dünyaya düşmeye*

yanyana

bana balık verme, balık tutmayı da öğretme; bir süreliğine yanyana oturarak denize bakamaz mıyız?*

evren

artık hiçbir paralel evrende yanımda olmadığını ve olmayacağını bilmenin hafifliği ve ağırlığı...

nankör

kimse birbirine seni anlıyorum ve çok haklısın gibi sözler etmesin; bir anlayış varsa eğer, biri bana nankörlüğü anlatsın...

nankör

"sakın nankör olma" dedi babam bana.

haksız

birisini, ona söyleyecek bir şey bulamadığın için ararsın ve onu artık görmeyeceğini söylemek için beklersin; o birisi çıkamaz karşına işte...

kendin

kendi kelimelerinizle sevemediniz beni hanımlar, kendi kelimelerinizle kızamadınız bile; hiç kendiniz olamadığınızdandır belki de...

cesaret

tüm gülüşler, tüm gözyaşları aynı anda yanıyordu; kimse benim kadar cesaretli ve dürüst olamadı...

mucize

mucize bekliyorsan, kalk birine mucize ol!*

begonya

eğer karşı evde oturuyor olsaydın, senin sabahların için begonyalar alırdım.*

kutsal

ifade edilmemiş her şey, hala kutsal...

bitim

aşkım değil, sana anlatacaklarım bitti.*

özgür

uçan balonun bileğe bağlanan ipi, özgür hissettiren tek düğümmüş.*

umut

belki de, beni son bir kez sırtımdan öpmek için yüzüstü bırakmıştır.

okumak

okumaya başlamadan önce çiçeklere su vermek lazımdır.*

fotoğraf

ben çok eski bir fotoğrafta duruyorum; yüzüm o fotoğrafta bile eski bir fotoğrafa benziyor...*

nefes

kış odasında camda buğu şimdi nefesim; bozkırda erguvan rüzgardı eskiden...*

nefes

kış odasında camda buğu şimdi nefesim; bozkırda erguvan rüzgardı eskiden...*

cümle

ben hiç bir cümleye ağlayamam artık seni...*

yazı

mutlu olunca yazı yazılmaz ki...

utanç

bazen öyle güzel ölüyorsun ki isteyerek, tanrın utanıyor güçsüzlüğünden.*

kadın

kadınlar yattıklarıyla değil, unutamadıklarıyla uyanır.

hangi

hangi kan affeder bayım kalbinizdeki kini, hangi gök temize çeker elinizdeki kiri?*

külhece

tenim adını üşüyor...*

buruk

sana karşı içimde hala burukluk var; daha fazla sevişip daha büyük acılar çekmeliydik*

ömür

kusursuz aşkların yaşandığı tek mecra şarkılarken, ömrümüzü bir masada şarap şişeleriyle tüketerek rahatça ölebiliriz.*

el

ellerini diyorum, ellerini alsam, sabaha kadar sadece ellerini sevsem diyorum.

yüzün

yüzün, hafızamın en güçlü anısı*

dışarıda

kapı kimin yüzüne kapatılıyorsa o, dışarıda kalanın değildir.*

nm

yargıdır bir dize.*

evcilik

Üzerimden trenler, kamyonlar, tırlar ve tüm araçlar geçiyor sana doğru yürürken bu evcilik oyununda.*

yorulmak

bir kurtuluş varsa eğer, oturup benimle yorulmayı konuşsun.*

normal

yakından bakınca kimse normal değildir.*

öfke

Ben senin gözlerinde hüznü gören gözlerimle, koskocaman bir öfke büyütüyorum*

mum

Bir mum diğer mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez.*

rüya

rüyadaki duygular insanı ezer, geçer.*

düş

sadece uykunu paylaşmak istediğin insanlar vardır; sana düşlerini verirler karşılığında.*

şikayet

şu hayatta ayağını, göz kapağını, saç dibini, kulak arkanı öpen biri varsa eğer, sakın yalnızlıktan şikayet etme.

sevişmek

bayım, siz hiç böyle kırk bin dereden su içerek sevişmiş miydiniz?*

savaş

beni sevmen aramızdaki bu savaşı durdurmuyor.

öteki

şucuymuş, bucuymuş yalan sevgilim; her insan ötekine zaten öteki.*

zıtlık

ben ne zaman "henüz" gelmiş olsam, siz hep "az önce" gitmiş oluyordunuz.*

fotoğraf

ellerin var fotoğrafta sadece, ince uzun parmakların ve onlar gibi uzayan, giderek silinen, sonunda anımsayamadığım bakışların.*

keder

kederle gülüyorduk o anda, bir yıldız hızla kayıyordu; geçiyor bizden de...*

zıtlık

ben hep sizi bekledim, siz hiç gelmediniz.

fotoğraf

fotoğrafına bakmak, soluk almak gibi; yaşadığımı hissettiriyor bana, hem özlemle hem heyecanla...

umut

nefes alıyorsak, umut var demektir.*

öldürmek

seni her öldürdüğümde ben de ölüyorum.

henüz

yüzümüzde henüz çekilmiş bir fotoğrafın aydınlığı var; henüz birbirimize dokunmamış, henüz birbirimizi terketmemişiz. *

özlemek

bazen öyle özlenir ki; özlenen bilse yokluğundan utanır.*

yara

katlanan, insanın birbirine yapışan yaralarından bir yuva inşa etmektir aşk.

dalga

hani kuma yazı yazarsın da dalga siler ya; silmez merak etme, sadece başka kıyılara götürür.

yağmur

sen yoksun, boşuna yağıyor yağmur; birlikte ıslanmayacağız ki...

aşı

uzun tenefüste gri okul bahçesindeki siyah beyaz koşuşturmanın tam ortasındayım ve sen aşılı kolumsun.*

kir

bazı insanları lağıma atsan, lağım kirlenir.

benzemek

terkedilen insanlar gülünce birbirine benzerler.*

sohbet

yalnız kaldığımız anlarda, dünyayla sohbet ederken en çok kimi anlatıyorsak dünyaya, o kişiye aşığız demektir.*

huzur

yalnızken çok huzurluyum; beni buna alıştıranlar utansın!

dokunmak

bazıları dokununca acır, bazıları dokununca kanar ve biz hep böylelerini severiz; dokununca onaranlara aşık olunmaz, onlara kardeş denir.

kopmak

kopamadığın insanın yarımadası olurmuşsun.*

kan

kanayan yaralarına kan dursun diye başka bedenler basarsan, sadece mikrop kaparsın.*

beraber

canının yandığını bilmek canımı yaksa da, olsun yansın; şu dünyada beraber yaptığımız bir şeyler kalsın.*

dua

hayatınıza avuç içlerinizi öpen en az bir kişi girdiyse eğer, bu gece ona dua edin...

yol

yola çıkmalı; durup eşyayı dinlemekten iyidir yola çıkmak.*

bahçe

bugün bahçende beni sular mısın; ben kıpırtısız sen eylemde.

unutmak

hep görüp de unuttuğum yüzünü öldürüyorum her gece.

yolculuk

kendi yerini yerleşiklikte bulamayan kişi, onu yolculukta arar.*

aşk

Belki de aşk borçlu kalmaktır her şeye; dolunaydan sonra çocukların koltuk altlarındaki çizgili demirlere...*

yıldız

bir sürü kayan yıldız gör ama müziği daha iyi bir gece için parmaklarında tut.*

teyid

seni sana tarif et, ben oralarda teyid ediyor olurum.

öfke

her affediş öfkenin zaman aşımıdır.

çaresizlik

kimsesizlik, çaresizliğin sosyal statüsüdür.*

yakın

her yakınlık başka bir uzaklığa denk düşer; ölüme yakınsan hayata uzaksındır.*

ölü

sen ve ben ölmüştük biraz sonra...

çöl

çölde hayat, biraz daha hiçleştirir cehennemi.*

gökkuşağı

gökkuşağı gece çıkar.

btb

bir tutam baharatla gitti çarşı içinde bir gölge...*

vaat

tren peronlarında arkaya bakarız ve gördüğümüz sahne hep bir vaat olarak kalır.*

altın

perdenin arasından düşen güneş, saç tellerini tek tek altına dönüştürürdü;
keşke yalnız bunun için sevseydim seni.~*

biz

aşk ölmez biz ölürüz.*

aşk

yalnız aşk döndürür ölümden...

dilek

tişörtümden elini sok sırtıma dokun ve kasığımda uyu bu gece de...

büyü

her büyünün ardında bir korkunçluk var.

yakın

yakınmak sözcüğünde yakınlık gizlidir ve bundandır yakınlarımıza yakınmamız.

kesik

kağıt kesikleri incecik ve can acıtıcıdır.

aşk

annesinden dayak yediğinde, yine "anne" diye ağlayan bir çocuktur aşk.*

bakmak vol.2

sen bana bakma, ben senin baktığın yönde olurum.*

bakmak

ve yalnız bana bak; bakmak aşktır.*

sadakat

sadakatine en çok güvendiğimizi insanlara ihanet ederiz.*

sevinç

benim olmayan bir sevinç duyuyorum.*

leke

doğum lekesi gibisin içimde, hep varmış ve hep olacakmış gibi hissettiriyorsun.

ol

olmaz, inan bana olmaz; aşk böyle olmaz.*

isyan

gece en eski isyanımdır*

gece

ben iyi geceler demeden iyi geçen gecelerinde beni hatırla.

güzel

yüzüm ne güzel, yüzün ne güzel, ne güzeliz siz ve biz...

mb

bazılarına göre avuntu bazılarına göre kendini kandırmak; ama bizim gibiler kalbi kırıkken de gülebilirler.

hüzün

kanımda hüznü sevmek var, engel olamıyorum.

sus

a benim dilsiz dillerim.*

unutmak

unut ne yaptı sana, unut ne söyledi, unut ne varsa vazgeçtiğin...*

ölmek

bir kere öldüm ya senin ellerinde ben, daha da gitmem bu bedenden.

eksik

aşk mektupları her zaman eksik kalıyor.

gözlerin

kırılmış bilek gibi bakar gözlerin, sevgilim; benim.*

yalnızlık

bak çarşaflar buruş buruş, otur yalnızlığına ağla şimdi.*

gidiş

ben seni bekleyebilirim el sallayarak tüm gidişlerine, kalbimde biriktirerek tren seslerini; bilirim, kendini vurduğunda kırılacak pencerelerim.*

kirpik

aldım, sardım, sarıldım ona; dedim ki "artık hiç korkma"...*

birhan

başlangıçta bir melek konduğunu, sonunda bir kelebek öldüğünü, yani kısacık sürdüğünü; tüm bunları sana nasıl anlatacağım?*

tesadüf

öyle tesadüfler var ki seni bana getiren, vazgeçesim gelmiyor senden.

teslimiyet

kendimi tam olarak sana ait hissediyorum; bu teslimiyet neden?

komik

moralim sinirlendi.*

güvensizlik

ne zaman birini sevebileceğimi hissetsem bana "başkasını seviyorum" sözüyle geldiği için biri bana "seni seviyorum" dediğinde, "niye ki?" diyesim geliyor.

unutmak

unutmaya çalıştığımız kişiyi aslında hiç unutmak istemediğimiz için unutmaya çalıştığımız gerçeğiyle yüzleştiğimizde sadece sevimli bir gülümseme kalıyor yüzümüzde.

3

ben o gün yandım işte...*

sevişmek

zaman kalırsa sevişirdik, odanın duvarları da sevişirdi sırtlarımızı onlara dönünce.*

yalan vol.2

yalan ya da yalanlar yalnız yaşayamaz.*

yalan

hiçbir zaman tek başına bir yalan görmedim; mutlaka iki ve ikiden fazla oluyor yalanlar.*

sarılmak

izin ver sırtına sarılayım...*

kırmızı

gülüyor gibi yaptım, ölmüyor gibi yaptım, korkmuyordum kırmızı baktım; kalp sokakta vurulmaz sandım.*

umay

yazmak şarkı söylemekten daha farklı; çünkü şarkı söylemek affediyor her şeyi, yazmaksa öç alıyor.*

hercai

üzülüp yaşarırken siz, ben sararıp solsam.*

gerçek

çirkin kadın vardır, midesiz erkek çoktur; vodkanın suçu yoktur.

sevgi

macerası olmayan insanın sevgisinden ne olur ki; hep yaşanmamış bir hayatın hıncı!*

laf

lafı bile güzeldi.*

sadece

ben iyiyim, sadece uyuyamıyorum.

dakika

sinirli geçirilen her bir dakikada mutlu olunabilecek 60 saniye kaybedilir; aman ha!

erişmek

insanın ruhuna erişeceksen deliğinden değil, yarasından gireceksin.*

yaş

sen uzaklara bakarken gözünden damlayan yaş, yanağından süzülüp çenenden göğsüne damlardı; keşke yalnız bunun için sevseydim seni...~*

dinlen

dinlen bir nefes al koynumda, aşkın durulup yüreğin susunca giderim.*

mevcudiyet

insanlar birbirlerini tanımanın ne kadar güç olduğunu bildikleri için bu zahmetli işe teşebbüs etmektense, körler gibi rastgele dolaşmayı ve ancak çarpıştıkça birbirlerinin mevcudiyetinden haberdar olmayı tercih ediyorlar.*

teselli

başkalarının mutluluğu, artık mutlu olamayacakların tek tesellisidir.*

ense

gözlerine bakarken öptüm enseni; hissettin mi?

yaralı

öpüşünle yaralı bir kız çocuğuyum ben.*

aşk

sen oldukça, göremesem de sen içimde durdukça...

kalp

yanlışlıkla, acıyan parmağımı tuttuğunda ürkmüş bir kuş kalbi gibi çarptı kalbin;
keşke yalnız bunun için sevseydim seni.~*

nilgünmarmara

üzgün adım, marş ileri!*

dilemma

bir taşı ne kadar uzağa atmak istersen, o kadar sıkı kavrarsın.*

kırgın

...ve umulmadık kadar kırgınız kendimize.*

suçsuzluk

biz kırıldık, daha da kırılırız; kimse dokunamaz bizim suçsuzluğumuza.*

bozuk

İnsanca özlemler dünyaya uymuyorsa bozuk olan dünyadır, insanca özlemler değil.*

yaşanmamışlık

yaşanmamışları düşünür kuytularda ölürüm*

çelişki

aramızda bir şey var, adı yok; aramızda bir şey yok, adı var.

aruoba

Ne kadar oldu olmayalı?*

gerçek

nah unutursun!*

ironi

kötü çocuk, daima iyi yapar.*

namus

Ahmet Yıldız, babası tarafından öldürüldü ve buna "namus cinayeti" dendi.

pompalamak

2008 yılında birileri "vatandaş, kendini korumak için pompalı tüfek kullanabilir" dedikten 6 gün sonra transeksüel Dilek İnce, Başından pompalı tüfek ile vurularak öldürüldü!

düşünmek

seni düşünmek için erken yattığım günler oluyor.

reaksiyon

sevdiğimiz zaman, aşk o kadar büyüktür ki bir bütün olarak içimize sığmaz; sevdiğimiz insana doğru yayılır, onda kendisini durduran, başlangıç noktasına geri dönmeye zorlayan bir yüzey bulur; işte o karşımızdakinin hisleri dediğimiz şey, kendi sevgimizin çarpıp geri dönüşüdür ve bizi gidişten daha fazla etkilemesinin, büyülemesinin sebebi ise kendimizden çıktığını fark etmeyişimizdir.*

vapur

hayatta kimse vapura koştuğu gibi koşmadı bana.*

sahte

bu sahte baharlarla nereye gidiyorsun?*

mut

beni içine al artık; seni mutsuz kılan duyguyu kırmak istiyorum.*
Seni mutsuz kılan duyguyu kırmak istiyorum
Beni içine al artık
Seni mutsuz kılan duyguyu kırmak istiyorum

zaman

sevdiklerinize zaman ayırın; yoksa, zaman sizi sevdiklerinizden ayırır.*

yalnızlık

yalnızlığı anla...

sayım

karanlıkta nüfus sayımı şöyle yapılır; yaşanlar bir sigara yakar.*

ihtimal

kim bilir, belki de aşık oldun, sevgilim.

hikaye

bizim tanrımızın bizim için yazdığı bir hikaye olmalı, sevgilim.

sebep

seni bu kadar yakınımda hissetmemin bir sebebi olmalı...

aldatmak

seni aşkla aldattım kadın, aşkla kandırdım!

insanlık

bizler insanız; yaşamaktan daha fazlasını isteriz.

hâlâ

hâlâ saklı bir yerde o görmediklerin, hiç bilmediklerin, içimdeki acılar...*

acı

acılar hayatın tadını kaçırabilir ama anlamını yok etmez.

yok

hiçbir şey yok.

cevapsız

rüyamda cevapsız aramalar görüyorum; uyandığımda moralim bozuluyor.*

korumak

keşke bir kez koruyabilseydin beni ya da bir kez olsaydı korumasaydın.

uyum

onlar alışmak diyor, ben beklemek.

güven

"tanımadıklarına güvenme" dediler; tanıdıklarımıza güvendik de ne oldu?

ben

incitme beni.

acı

tenin ellerimde şeytan tırnağı; gitse acıtıyor, kalsa acıtıyor.

ankara

bir şehre yağmur yağdı, ben ağladım.*

engel

ben sevmeyi beceremedim, belki de sevilmeyi; benim sev(il)meye engel evcil acılarım vardı.*

arzu

senin yanın, benim evim.

ruh

yırtılan ruh, dikiş tutmaz.*

daha

fazla büyütme kendini, en fazla sevebildiğim kadarsın; dahası yok.*

tutsak

Yaşamın gürültüleri suskunluklarını bulandırdı; buna gülüyorsun şimdi, çünkü boş kafanda yer alan yalnızca tutsaklık.*

dünya

İnsanca özlemler dünyaya uymuyorsa bozuk olan dünyadır, insanca özlemler değil.

mut

Mutun hiç kalmadıysa bana verecek, bak işte, acın var ya daha.*

yalnızlık

sevilen kişinin varlığının verdiği sevinci doya doya duymak için bile yalnız olmak gerekir.