çaresizlik

varlığın acı veriyor, yokluğun öldürüyor, ne yapacağım ben?

hak

eğer bir insanın tüm hayatını, düşündüklerini, mutluluklarını ve felaketlerini biliyorsan, onu her konuda haklı çıkarabilirsin.

istemek

isteseydin yapardın seni lanet olasıca orospu!

korku

karanlıkta kaldım, korkum bundan.*

gül

gül yanlış kokarsa yakaya tuz takılır; malum, gül de bazen kokmak istemeyebilir.

kayıp

her seçiş bir kaybediş bundan böyle...

hani

hani bir yıldız kayar ya bazen; işte öyle bir şey.*

yazık

yanıma kadar koştuktan sonra bir adım daha atamayacaksan eğer, hiç koşma; sana değil bekleyen bana yazık olur.~*

konuşmak

Tanrı adına ne çok kişi konuşuyor?!

çarşaf

sevişerek kirletilmiş çarşaflar, kalbi temizler.

savaş

kalmak savaştır; gitmekse pes etmek.

koku

sanki herkes senin gibi kokuyor; sanki hiç kimse sen gibi kokmuyor.

istANkara

ankara'nın ankara oluşunun sebebi nasıl istanbul'sa, istanbul'un istanbul oluşunun sebebi de ankaradır be blog!

bile

"bile" ne büyük bir kelime; düşünsene, sen bile gittin.

sanat

Sanat, Tanrı'yı söyleyen bir şarkıdır ve nihayetinde yine O'na aittir.*

hata

bir kereye mahsus yaşanan her an kendi hatasını bir daha düzeltilemeyecek biçimde içinde barındırır.*

mabet

neden kapadın o mabedin kapılarını bana?

gece

bazı şeyleri yalnızca gece onarabilir.

anlamak

hayat bazen insanları, birbirleri için ne kadar çok şey ifade ettiklerini anlamaları için ayırır.

mutsuz

mutsuzluk, zihinde acıdan başka hiçbir şeyi algılayamamak ve depolayamamaktır.*

gelecek

istediğine kavuşmuş yüreklerin geleceğinden korkarım.*

yatmak

ben şuraya yatsam, sen de yanıma yatar mıydın?

aşk

Tanrım, en az benim kadar aşıksın.

mut

mutlu, bir başkasını mutsuz eden bir kelimedir.

özlemek

her şeyi inkar eden duygu.

dokunmak

senin bana yalnızca dokunmanın yettiği yerde, ötekilerin bir tarih, bir yaşam öyküsü ve bir neden göstermeleri gerekiyordu.*

gece

sadece geceleri anladığım şeyler var.

mazi

mazi, kıyametin kopan kısmıdır.

karşılaşmak

birlikte olamayacaksak, neden tanrı karşılaşmamızı istedi?

yanılmak

hep denedin hep yanıldın, gene dene gene yanıl; daha iyi yanıl.*

lağım

öyle insanlar var ki, lağıma düşseler, lağımı kirletirler...

deniz

başka zaman içeriz bi' sigara belki...

kabile

biz insanlar kabile olarak acıtılmayı severiz.

yağmur

vücudunun %75i sularla kaplı olan bir canlının yağmuru sevmemesi çok samimiyetsizce...

etiket

etiketler: cem, adrian, aykız, billur, öldü.

bilek

unutursan küserim, bileklerimi keserim!

şarkı

onun dinlediği şarkıları dinliyorsan aslında ne gidebiliyor ne de kalabiliyorsundur ve durursun öyle, öper o şarkılar seni avuç içlerinden.

zaman

zaman değil mesafelerdir akan...

kalp

yamulmuş tuvalet kağdını kalbe benzetirim, aşk kadınıyım elbet...

şiir

papatyanın "sevmiyor" diyen son yaprağısın ey şiirim...

adın

tenimde sızlıyor sesin, ağzımdan kanıyor adın...

yakın

gözlerimizi uzaklıklar değil ki yalnız, göze alamadığımız yakınlıklar da acıtır...*

sensizlik

sen değilsin bu yaraları açan, sensizlik...

aşk

aşk üstüne kurulan her cümle, aşkın altında kalacaktır...

aşk

gecenin en olmadık saatinde kulağın çınlıyor, gözün telefona gidiyor ama çalmıyorsa; bil ki ben seni arıyorum...

neden

çıplak kalple tutulmayan kor şarkı.

aşkım

kutsal bir yemin, kovulmuş bir melek, yasak bir aşk...

yağmur

artık yağmur yağmasın istiyorsam, sebebi artık sesini duymak ve seni hatırlamak istememem.

sonra

senden sonram, sana dairdi.*

ilaç

başucumdaki tek ilaçtır zaman..